Türkiye’nin en güzel doğasına sahip şehirlerinden biri olan Trabzon’un gömülü hazinesi Sümela Manastırı; Trabzon’un Maçka İlçesi'nin Altındere Köyü içerisinde bulunan, Karadağ’ın Altındere vadisinde sarp bir kayalık yamacına kurulmuştur. Unesco tarafından Dünya mirası geçici listesine seçilen, halk arasında Meryem Ana olarak da bilinen Sümela, Dünya miras listesindeki yerini koruması adına restarosyon çalışmalarına başlanılmıştır.
Meryem Ana adına kurulan, Altındere vadisinin yaklaşık 300 metre yüksekliğinde bulunan yapıt, Sümela ismini “Siyah ”anlamına gelen “Melas” kelimesinden aldığı ve “Melas” kelimesinin de manastırın bulunduğu koyu renkte olan Karadağlar dan aldığı düşünülüyor.
Rivayete göre kilise M.S. 365-395 tarihleri arasında kurulduğu bilinmektedir. Kilisenin inşa edilmesi ile manastır haline gelişi arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bulunmamaktadır. Karadeniz Rumları arasında konuşulan efsaneye göre Bizans imparatoru I.Theodosius zamanında Atinalı Barnabas ve Sophronios adlı iki rahip benzer rüyayı görmüşler; rüyalarında, Sümela’nın şimdiki yerinde İsa’nın öğrencilerinden Aziz Luka’nın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem’in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğunu görmüşler.
Rüyadan sonra birbirlerinde habersiz deniz ulaşımı ile Trabzon’a gelmişler ve karşılaştıklarında birbirlerine rüyalarını anlatmışlar ve kilisenin ilk temelini atmışlar. 6'ıncı yüzyıl da İmparator Justinianus’un manastırın genişletilmesi isteği üzerine generallerinden Belisarios tarafından tamir edilerek onarılmıştır.
1204 tarihinde kurulan manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılan Trabzon Komnenosları Prensliği’nden III. Alexios (1349-1390) döneminde Manastıra ilgi artmış ve geliri fermanlarla sağlanmıştır. III. Alexios’un oğlu III. Manuel ve sonraki prenslerde kendi dönemlerinde Sümela’yı çeşitli fermanlarla zenginleştirmişlerdir.
14. yüzyılda kentin Türkmen akınlarına karşı savunmasında karakol görevi gören manastırın durumunda Osmanlı fethinden sonrada değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim’in Trabzon’daki şehzadeliği sürecinde manastıra hediye olarak iki büyük şamdan gönderdiği bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I. Selim, II. Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed'in de Sümela’nın haklarını korumuş ve manastırla ilgili fermanları bulunduğu bilinmektedir.
Osmanlı döneminde manastıra gösterilen imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane kesiminin İslamlaşması zamanında özellikle Maçka ile kuzey Gümüşhane'de Hristiyan ve gizli Hristiyan köyleri ile sarılı bir alan oluşturmuştur.
18. yüzyıl da Sümela Manastırının bir çok bölümü yenilenmiş, bazı duvarları fresklerle süslenmiştir. 19. yüzyılda büyük binaların yapılmasıyla manastır muhteşem görünüm elde etmiş ve en zengin, parlak dönemini yaşamıştır. Trabzon’un 18 Nisan 1916 - 24 Şubat 1918 yılları arasında süren Rus işgalleri sırasında Maçka civarında bulunan manastırlar gibi bağımsız Pontus devleti kurmak isteyen Rum milisleri tarafından manastıra el konulmuştur.
Nüfus mübadelesi ile o kesimde yaşayan Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinden sonra önemini kaybederek T.C. Kültür Bakanlığı tarafından onarımı yapılana kadar kaderine terk edilmiştir.
Mücadele ile Yunanistan’a göç eden Karadenizli Rumlar, Veria kentinde Sümela adını koydukları yeni kilise inşa etmişlerdir. İnşa ettikleri yeni manastır, Trabzon Sümela’da her yıl Ağustos ayında yaptıkları geçmiş şenlikler gibi manastırın etrafında katılımı yüksek şenlikler yapılmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin 2010 yılındaki izni ile Hristiyanlar tarafından Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul gören ve 15 Ağustos kutsal sayılan gün 88 yıl aradan sonra ilk ayin yapılmış ve ayini İstanbul Ortodoks Patrikhanesi Ekümenik Patriği I. Bartholomeos yönetmiştir.
Sümela Manastırının iç kısımları; Ana kaya kilisesi, bir kaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane ve kütüphane olarak geniş bir alan üzerine inşa edilmiştir. Manastırın girişinde yamaca yaslanmış su getirdiği bilinen çok gözlü olan fakat günümüzde büyük bir bölümü yıkılmış bir su kemeri bulunmaktadır.
Uzun ve dar olarak manastıra girişi sağlayan merdivenle manastırın ana girişine ulaşılmaktadır. Muhafız odaları, giriş kapısının hemen yanında bulunmaktadır. Girişten sonra bir merdivenle iç avluya inilmektedir. Sol tarafta, mağaranın önünde manastırın esasını teşkil eden ve çeşitli manastır binaları bulunmaktadır. Sağ tarafta ise kütüphane bulunmaktadır. Yine sağda yamacın ön tarafını saran büyük balkonlu kısım misafir odaları ve keşiş odaları olarak kullanılmıştır.
Türk sanatının etkileri avlunun etrafındaki binalarda, odalardaki dolaplarda, hücrelerde ve ocaklarda görülmektedir. Sümela Manastırı'nda incelemek için bazı kesimlerden alınan ve oldukça tahribat oluşmuş fresklerde İncil’den alınmış sahneler, Hz. İsa ve Meryem Ana’nın hayatıyla ilgili başlıca konulardır.
Trabzon Oto Kiralama şirketinden aldığınız araçla Sümela Manastırı turu için yola çıktıktan sonraki durak Trabzon’a bağlı Maçka ilçesine gitmek olacaktır. Maçka’ya geldiğinizde bizim için miras olan Sümela Manastırı tabelalarını takip ederek Manastıra ulaşacaksınızdır. Manastıra ulaştıktan sonra Manastırın alt kısmında bulunan park yerlerine oto kiralama şirketinden almış olduğunuz aracınızı park ettikten sonra Sümela’ya 300 metrelik patika bir yolun sonunda başlayan 100 merdiveni sonuna geldiğinizde gömülü hazine olan Sümela Manastırına ulaşmış olacaksınız.
Fakat günümüzde bu yolu çıkamayacaklar için de alternatif olarak kendi aracınızı park ettikten sonra Sümela’ya çıkmak için dolmuş seferleri imkânı da sağlandı. Yetkilendirilen minibüsler haricinde hususi araç girişine kapalıdır.